NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ عَلِيٍّ
حَدَّثَنَا
يَزِيدُ بْنُ
هَارُونَ
حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ
بْنُ
حَسَّانَ
قَالَ
دَخَلْنَا
عَلَى أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
فَحَدَّثَتْنِي
أُخْتِي
الْمُغِيرَةُ
قَالَتْ
وَأَنْتَ
يَوْمَئِذٍ
غُلَامٌ
وَلَكَ
قَرْنَانِ أَوْ
قُصَّتَانِ
فَمَسَحَ
رَأْسَكَ
وَبَرَّكَ
عَلَيْكَ
وَقَالَ
احْلِقُوا
هَذَيْنِ أَوْ
قُصُّوهُمَا
فَإِنَّ
هَذَا زِيُّ
الْيَهُودِ
Haccac b. Hassan şöyle demiştir.
Biz Enes b. Malik'in
yanına girdik, kız kardeşim Muğire, bana, o hadiseyi haber verip şöyle dedi.
"Sen o gün küçük
bir çocuktun ve senin saçının iki beliği, veya alnının üstündeki saçtan iki
tutam) vardı.[şek râvilerden birisindendir] Enes başını okşadı, senin için dua
etti ve "Şunları kesin veya kısaltın. Çünkü bu yahudilerin şiarıdır."
dedi.
İzah:
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir.
Hadisten anlaşıldığına
göre. Haccac b.Hassan küçük bir çocukken, içlerinde kız kardeşi Muğire'nin de
bulunduğu bir grupla birlikte Enes b. Malik'in yanına girmiş ve onunla
konuşmuştur. Ancak, Haccac Enes (r.a)'ın yanına girdiğini hatırlamakta,
gerisini ise hatırlamamaktadır.
Tafsilâtı ablası Muğire
kendisine haber vermiştir. Hz. Enes'in yanına girdiklerinde, Haccac'ın başında
iki belik saç vardı. Ancak râvilerden birisi bu beliklerin başın neresinde
olduğunda tereddüde düşmüş, bunun tepedeki saçlardan veya alnının
üstündekilerden olduğunu söylemiştir.
Hz. Enes, çocuğun
saçlarını görünce, "Bunları kesin veya kısaltın" demiştir. Aliyy'ül
- Kârı bu sözü, Rasûlullah'a ait olduğunu söylemektedir. Ama bunun, bir yanlış
anlama olduğu belirtilmiştir.
Enes b. Malik,
Haccac'ın başındaki belikleri yahudilerin şiarı olduğu için hoş
karşılamamiştır. Bu konu ile ilgili olarak İbn Tcymiyye şöyle demektedir.
"Enes b. Mâlik, gerekçe olarak bunun yahudilerin şiarı olduğunu
göstermektedir. Bir yasağın bir gerekçe ile gerçeklendirilmesi, o gerekçenin
de mekruh olduğuna delâlet eder. Bundan anlaşılıyor ki, saçta bile olsa yahudilerin
şiarının yapılmaması icap eder. Maksat budur."
Bu hadisin konu başlığı
ile irtibatı şudur. Baştaki iki belik halindeki kakül veya zülüf yahudilerin
şiarıdır. Çünkü bu sözleri söyleyen Enes'in, çocukluğunda zülüfü olduğu
yukarıda geçmiştir.